Kandırıldık. Hem de yıllarca. Televizyonlar, internet özellikle sosyal medya da dönen bilgiler, yıllarca bizi kandırmış.
Doğru bilinen yanlışlara ilk uzayla başlayalım. Malum uzay son yıllarda çok ilgi görüyor ve onunla ilgili ortaya bir çok yalan bilgi atılıyor.
Kara delik aslında delik değildir. Kara delikler olağanüstü büyük kütleli yıldızların kendi içlerine çökmeleriyle oluşan gök cisimleridir. Çekim kuvvetinden ışık bile kaçamadığı için siyah görünürler.
Bunun yanı sıra “Güneşe 1 cm daha yakın olsak yanardık” yalanı da uzayla ilgili söylenmiş yalanlardandır. Dünya, Güneş’in etrafında elips şeklinde döndüğü için bazı dönemlerde 1 cm değil 5 milyon kilometre yaklaşmaktadır.
16 Temmuz 1969 tarihinde Apollo 11 uzay aracıyla çıktığı yolculuğun sonunda 20 Temmuz 1969 tarihinde Ay’a ilk ayak basan insan olarak tüm dünya çapında üne sahip olan Neil Alden Armstrong, Ay’da gezerken ezan sesini duyması… Bu mümkün değildir. Çünkü sesin dağılması için hava gibi bir maddeye ihtiyaç duyulur. Ancak uzayda hava olmadığı için ses iletilmez. Bu nedenle Ay’da bir astronotun duyabileceği tek ses, uzay elbisesinin kaskındaki hoparlörden aktarılan Houston’daki merkezden ya da istasyondaki arkadaşlarından gelecek olan sestir.
Matematik dersiniz kötüyse, anne babanıza şunu söylemiş olma ihtimaliniz muhtemel; “Einstein’ın bile matematiği kötüymüş.” Ama durum öyle değil. Dünya’nın gelmiş geçmiş en zeki insanlarından olan Albert Einstein aslında matematik dersinde ba- şarısız değildir. Hatta Enstein 1935 yılında kendi sözleriyle matematikte hiç başarısız olmadığını ve integral gibi zor bir matematik konusunda bile son derece iyi olduğunu söylemiştir.
Çocukluğumuzdan beri anne babalarımızdan en çok duyduğumuz şeydir. “Havuç yersen geceler daha iyi görürsün.” Ama durum maalesef ki öyle değil. Havucun içinde bulunan beta karoten maddesi gözleri beslese de karanlıkta daha iyi görmeyi sağlamaz. Bu yalan daha 2. Dünya Savaşı zamanında İngilzler tarafından uydurulmuştur. İngilizler, gece karanlığında Alman uçaklarını tespit edebilmek için bir radar sistemi geliştirdiler. Bu radar sisteminden Almanların haberi olmaması için de uçakları karanlıkta tespit edebilmelerini havuç yemelerine bağladılar. Bu yanlış bilgi zamanla tüm Avrupa’ya yayıldı ve herkesin inandığı bir efsaneye dönüştü.
Tetanoz hastalığına, clostridium tetani adı verilen bir bakteri sebep oluyor. Bu bakteri genellikle hayvan salyasında, toprakta ve gübrede bulunuyor. Paslanmaz çelik bir yerinize batarsa ya da keserse de tetanoz aşısı olmanız gerekmektedir. Çünkü o metal üzerinde topraktan, gübreden ya da hayvandan bakteri geçmiş olabilir.
Bu hayali kuranlara üzülerek söylüyoruz ki, beyninizin %100’ünü kullanıyorsunuz. Ama hepsini aynı anda değil tabi. Nasıl ki vücudumuzdaki tüm kasları aynı anda kullanamıyorsak, beynimizin de tamamını aynı anda kullanamıyoruz.
Bu huraferenin nereden çıktığı pek bilinmesede bizim toplumumuzda en yaygın olan doğru bilinen yanlış bilgiler arasında yer alıyor. Balıkla yoğurt yenilmez, ayran içilmez bilgisi yanlıştır. Balığınız tazeyse yanında kaşık kaşık yoğurt yiyebilirsiniz. Taze olmayan balık zaten sizi zehirlemeye başlı başına bir adaydır. Zehirlenme ihtimalinin sebebi yoğurt değildir. Balığında içinde bulunan ‘histamin’ adlı proteindir. Bu protein yoğurtta da olduğundan, birlikte tüketildiğinde alerjik durumu olan kişilerde kızarlığa veya kaşıntıya neden olabiliyor.
Bu iddianın kaynağı Richard Haliburton. Haliburton, 1938 tarihli “Second Book of Marvels” isimli kitabında Çin Seddinin ayndan görülebilen insan yapımı olan tek şey olduğunu yazmıştır. Ancak Çin Seddi sadece en fazla 10 metre genişliğinde, çevresi ile aynı renktedir. Bu yapsal özellikleri onu bırakın aydan uydudan izlerken bile çıplak gözle görmeyi imkansız hale getiriyor. :)
Dünya’nın her yerin- den turistin her sene akın akın gittiği ve önünde farklı şekillerde poz verdiği İtalyanların bu ünlü çan kulesi olan Pisa Kulesi’nin bilerek ve isteyerek yamuk yapıldığı bilgisi yine yanlış bir bilgidir. Pisa Kulesi aslında dik olarak tasarlanmış, fakat yapıldığı tarih olan 1173 yılından itibaren temeldeki yumuşak zemin sebebiyle güneye doğru kaymaya başlamış. Bu zemin belki de Pisa Kulesi’ni bu kadar ünlü yapan şeydir.
Herkesin kulağına gelen ve eminim 1 günlük ömür çok kısa değil mi diye düşündüğümüz kelebeklerin ömürleri 1 gün değildir. Bazı ergin kelebeklerin ömrü 1-2 aya kadar varabilir. Ömürlerinde birkaç mevsim yaşayabilenler, kış uykusuna yatabilir veya daha sıcak bölgelere göç edebilir.