Eski Bursa yorumları / Bursa hakkında ilginç yorumlar

Eski Bursa yorumları / Bursa hakkında ilginç yorumlar

İnternette, dergi ve haber sitelerinde eski Bursa fotoğrafları başlığı altında fotoğraflar görmeye alıştık. Belki hepimiz Bursa’nın bir eski fotoğrafını görüp iç geçirmişizdir. Peki eski Bursa yorumları nasıl? BiBursa olarak biraz eskiye gittik 🙂

“Her şey unutur ama internet unutmaz” Bu bir gerçek. Bursa hakkında fotoğrafların belki de bir çoğu arşivlerden çıkıp dijitalde yayınlanmıştır. Fotoğrafların dışında dijitalde kullanıcıların yıllar önce Bursa hakkında yaptığı yorumları bugün görmek bizi çok heyecanlandırdı. Özellikle Z kuşağının bir çoğunu bilmediği o günler de Bursa nasıldı? Eski Bursa gerçekten nasıldı? Gelin EskiSözlük’te Bursa hakkında atılan ilk entry ile başlayalım ve bir 10 senenin en beğendiğimiz entry’lerini inceleyelim 🙂

Yıl 1999. Ekşi Sözlük 15 Şubat’ta kurulur. Tabi dijital yeni bir yer. Herkes hakim değil. Herkesin evinde internet yok. Bursa başlığı oluşturuluyor ve ilk entry Redprof adlı kullanıcıdan geliyor.
(Not: Entry leri değişiklik yapmadan orijinal halleri ile aldık. Yazım hataları o zamanın internet diliydi)

Ekşi Sözlük’te Bursa hakkında atılan ilk entry;

Pideli köftesi’ne bayildigim, kanka’m orda okur, ilk karting tecrübemi orda yaptim, uludag da her türlü kayak yapilir… bidi bidi


Yazar: redprof / 1999


Bursa’nın böyle bir anlama geldiğini bizi bilmiyorduk, öğrenmiş olduk 🙂

kese anlamina da gelir latincede.

Yazar: spinapubica / 1999


uludağın eteğinde sirinmi sirin yesilmi yesil, fazla büyük olmamasına rağmen uğrak mekanları gayet güzel,modern biyer. öyle ki sonbaharda kültürpark bombos iken yapay gölde biraları alıp sandala atlamak, sabah altıda bomboş altıparmakda bi sigaralık kısa bi yürüyüş yapmak, uludağ yolundaki dev çınarın altında oturup çay içmek, arabayı alıp 20 dakkada mudanya yıldız tepeye gitmek, hepsinden güzel heykel de iskender yiyip ardından özgene nargile icmeye gitmek…

Yazar: yasland / 2001


metro inşaatı nedeniyle giderek karmaşıklaşan bir trafiğe sahip, bu nedenle her gidişimde yeniden kaybolduğum ama her kayboluşumda yeniden keşfettiğim şehir…

Yazar: hayirsiz adam / 2001


büyükşehir sıfatına sahip ama aslında küçük burjuvamsı bir şehir.
aşırı derece dejenere oldu gitti birkaç yılda.ama uludağ’ı pideli köftesi,yeşil’inden ve tophanesinden görülen manzarası daldırıp götüren,zekisi ve fatihiyle meşhur,(eheh)iskenderin beşiği,kırolar ve tikkylerin kaynaştığı nalbantoğlusu ayrı bir dumur kaynağı olan
“eskiden” güzel ve yeşil şehrim…ayrıca özel inal gibi imdaaaaaaat
denecek bir özel okula da sahip

Yazar: kirmizi baslikli kiz / 2002


uludağ oteller bölgesinden bile şehirin merkezine yüreyerek gittiğim buna rağmen dolmuşlarını her fırsatta yürümeye tercih ettiğim tembel,kasvetli ve yaşanılabilitesi yüksek olan ikamet ettiğim şehir.pideli köfteside lezzetlidir.

Yazar: wywh / 2002

bugun 14.23 te, boğaziçi üniversitesi kandilli rasathanesi ve deprem araştırma enstitüsünden alınan bilgiye göre, 4.8 büyüklüğündeki deprem yasayan sehir.

Yazar: keri / 2003


kebabi, doneri,kestane sekeribir yana ,mudanya’ya olan yakinligi, derin bir nefes cekildiginde gercekten oksijenin varligini hissettiren, kendi halinde insanlarin barindigi,cogunlukla kimsenin kimseye karismadigi, askin gercekten cok guzel yasandigi, istedigin zaman kendini arabanla,tek basina dag yolunda bursa manzarasina karsi atabildigin ve saatlerce kendini dinleyebildigin, trafigi az olan, insani insan olan,aile yuvasi, degisemeyecegim guzel sehrim. -kesinlikle (bkz: mudanya)’da ,denize nazir, (bkz: yildiz tepe)’ye gidin.fakat gece gidildiginde ,park halindeki arabalarin sallandigini goreceksiniz,sallamayin,keyfinize bakin,siz mutlu onlar mutlu…-

Yazar: koala / 2004


istanbul’da son iki gündür daha önce görmediğim bir berraklıkta olan hava sayesinde, sabah taa çamlıca’dan görebildiğim, uzak kara parçası. büyük çamlıca tepesinde oturan bir tanıdık “sabahları uludağ’ın karı gözüküyor güneş doğarken” dediğinde inanmamıştım oysa ki.istanbul’da son iki gündür daha önce görmediğim bir berraklıkta olan hava sayesinde, sabah taa çamlıca’dan görebildiğim, uzak kara parçası. büyük çamlıca tepesinde oturan bir tanıdık “sabahları uludağ’ın karı gözüküyor güneş doğarken” dediğinde inanmamıştım oysa ki.

Yazar: iett 99 806 / 2004


bursa kocaman bir çay bahçesidir

Yazar: ubormetenga / 2004


iki yıl önce orta sınıf bir restoranında iskerder artı künefeye 15 milyon verip pahalı olduğuna kanaat getirdiğim şehir. ev kiraları da oldukça pahalıymış.

Yazar: kronstadt / 2005


2006 yılından itibaren emlak vergisinde baz alınacak metrekare birim değerlerine göre istanbul’la birlikte türkiye’nin en pahalı mekanına yataklık yapan şehrimiz. buna göre, kapalıçarşı metrekaresi 8000 ytl olarak türkiye’nin en değerli mekanı olarak ilan edildi. bursa’nın diğer pahalı mekanları ise; metrekare birim değeri 6000 ytl olan atatürk caddesi ve 5000 ytl olan altıparmak caddesi.

Yazar: belirgin / 2005

çekirgeden stada dogru yuruken insana huzur veren nostalji şehri.kulagınızda müzikle tophaneden tum bursa’yı izlemek ayrı bir zevktir.

Yazar: cut it short / 2006


muhtemelen toplu taşıma araçlarının en pahalı olduğu şehir. belediye otobüslerinin bazıları 2 ytl. bunun dışında duyduğum en ilginç semt isimlerine sahip şehir. bir de insanı hiç aç olmasa da acıktıran adım başı lokantaları var.

Yazar: zeynep27981 / 2007


türkiye’de güzel müziğin yetiştiği toprak denebilir.

Yazar: enci / 2007


ulucami’nin duvarlarında çınlayan su sesidir. gökyüzünün mavi bulutlarının ardına saklanmış br siyah ezan sesidir. güneş doğarken uludağ eteklerini okşayan tapteze ışıkların, mudanya denizi ile şarkı söylemesidir. yağan kara karşı yapabildiği tek şey ağlamak olan setbaşı’nın gözyaşlarıdır. sımsıcak yürekleriyle onu yaşatan insanların hayal evidir. istanbul’un altında ezilmekten vazgeçmiş, bir osmanlı türküsü tutturmuş ve sesini hanlarının duvarlarında yaptığı yankı ile daha da yükseltmiş bir sanatçıdır. kozahan’da ipek tadında türk kahvesidir. tophane’den bir bakıştır. sıcak, içten ve gemlik kadar derinden. bursa, martılar kadar özgür, papağanlar kadar renkli ve onlar kader kafestedir.

Yazar: mertkutluk/ 2007


bir sene oncesine kadar zara, bershka gibi markalari yokken, bir sene sonra ikea’si bile olacak sehir.

santral garaj’da yapilan kent meydani da (henuz gezmedim ama, disaridan) coook genis ve cok ferah, hos gorunmektedir.

bir de artik 3 ucuna uzanan bursaray’i var.

Yazar: seessa / 2008


ingiltere merkezli bagimsiz bir kurulus tarafindan yapilan arastirmaya gore dunyada en hizli gelisen 100 sehir arasindaki tek turk sehri.

Yazar: hessianmercenary / 2008


24 ağustos 2009 pazartesi itibariyle kadıköy-kabataş’a deniz otobüsü seferleri ile bağlanacak şehir.

Yazar: kabak cekirdegi / 2009


çekirge’den geçen otobüsün camından içeri yapraklarını sarkıtacak kadar yeşil hala, hep.

Yazar: etkilenmekicinkotuarkadasariyorum / 2011

Yorumunuzu bırakın
Yorum Yap
İsim
E-posta