Onur TORAMAN ile SOR'DURUM, Sanat camiasında bendeki yeri en başka, en değerli ve en ölümsüz olan isim. Çok uzun zamandır tanıdığım ama ilk defa röportaj yaptığım yegane insan. Ben eskisini, çok eskisini bilirim ve inanın sizin bilmediğiniz, son 7 yıldır tanıdığınızdan çok daha fazlasını gördüm. Daima yenilendi ve her yaptığının üstüne katarak bugüne azalmadan çoğalarak geldi. Gökhan’ın müziği ve karakteri birdir. İki açıdan da kendisini tek geçerim.
2013 yılında ikinci kitabım “Aşk İle Karışalım” çıkacağında, kendisine “Benim kitabın arka kapağına iki satır karalar mısın?” demiştim. Aranızda bu tür aktivitelere giren, kitabı olan ve arka kapağında bir isme yer vermiş olan var mı, bilmem ama bu işler iki taraf adına da risklidir. Önce yazan, sonra yazdıran için risklidir. Pamuk ipliğine bağlı yaşadığımız bir ülkede, her an her damgaya müsait olduğumuz bir iklimde biri ile birlikte ömür boyu var olacak bir imza bırakmak çok ayrı bir sorumluluktur.Birbirinizi üzmemeniz gerekir. Senin hatan, onu da etkiler ve onun hatası seni… 6 yıl oldu… Biz birbirimizi üzmeden, mahcup etmeden ve ömür boyu yan yana anılacağımız bir kitapta var olmaya devam edeceğiz. Bu sebeple olacaktır ki; Gökhan Türkmen her seveninden, her bileninden daha değerlidir benim için…Kendisine de söylediğim üzere, çok iddialı bir sözdür “Aldığı nefesin başımın üstünde yeri vardır.” 21 Aralıkta çıkacak albümü “Virgül” mutlaka var etmeniz gereken bir iştir. Adı “Virgül” ise daha söyleyecek güzel şeyleri var olmalı. Magazinin hiçbir saniyesine malzeme olmayan, sadece işini yapan iyi bir müzik adamı, doğru bir baba, eğlenceli ve güzel bir eştir Gökhan Türkmen… Magazinin hiçbir saniyesine malzeme olmayan, sadece işini yapan iyi bir müzik adamı, doğru bir baba, eğlenceli ve güzel bir eştir Gökhan Türkmen… Böyle adamları örnek alın! Son dönem Gökhan Türkmen, çok farklı ve “Gökhan bu ülkede farklı bir müzik deniyor” diyebilir miyiz? Aslında farklı olan ben değilim, müzik evriliyor. Ben de müzikle evriliyorum. Büyüyorum. >> Eski, daha eski işlerini de bildiğimden söylüyorum, bu dönem ki Gökhan Türkmen çok kaliteli müzik üretiyor. Mesela “Taş” şarkısı çok Avrupai kalitede bir işti. Arada yapılan bu konsept işler ile daha farklı müzik anlayışı olan kişilere de ulaştığına eminim. Önceden birçok elektronik albüm “Other” kategorisinde yayınladı. Artık tercihler değişti ve insanlar “daha çok elektronik işleri tercih eder oldu. Bu iyi bir gelişme olmalı, bu müziğe yatkın bir sanatçı olduğundan, bunu sürdürmek ve daha geniş kitleye ulaşmak üzere yeni işler var mı? Dünya müzikleri ile kendimi geliştirmek benim için çok önemli. Farklı sesleri barındıran çalışmalara ben de birlikte yürüdüğümüz sanatçı arkadaşlarım da gerçekten emek veriyoruz. Örneğin yeni konseptimiz Synesthesia, başlı başına farklı ve yaratıcı çalışmaların yer aldığı bir konsept. Düşünsenize birbirinden yaratıcı çeşitli uzmanlıklara ve yeteneklere sahip insanlar bir araya geliyor; sonuç da ortada. >> Sadece dijital işler yapmak günümüzde daha avantajlı sanırım… Dijital için ayrı düşünceler var mı? Örneğin; Disconight bir dijital proje olabilir belki :) Hangi sektörde olursanız olun, teknoloji dünyasına gerçekten mesai harcamanız gerekiyor. Yeni dünyaya ayak uydurmalı. Biz yaratıcılığın içinde olan sanatçılar olarak yeni dünyanın getirdiklerini harmanlayarak ilerlememizin daha geniş kitlelere ulaşabilmemiz açısından önemli olduğuna inanıyorum. Kendi çizgini temel alarak yeniliklere açık olmak ile her şeyin mümkün olduğuna inanıyorum. >> Gökhan Türkmen hayranlarının en çok sorduğu soru “Instagram mesajlarını okuyor mu?” oldu. Hem bu soru, hem de şöyle bir soru sormak isterim. DM’den kavga ettiğin insanlar oluyor mu? Acımasızca eleştirme özgürlüğü olduğunu sanan kişilere karşı. Hani “Bak kardeşim o iş öyle değil, böyle” gibi aydınlatmalar vb. :) Tabii ki takip ediyorum, önceden de belirttiğim gibi teknoloji ile yaşamın ve insanların nabzını tutabiliyorsunuz. Gerek postlara bırakılan yorumları gerekse DM’ye gönderilen mesajları fırsatım oldukça yanıtlamaya çalışıyorum. Biz insanlar kimi zaman yıkıcı kimi zaman yapıcı olarak eleştirebiliyoruz. Ben yapı olarak her eleştiriye açık olduğumu söylemeliyim, kendi yaşamımda da bir çizgim var; o da kimseyi yargılamamak. Ben de bu şekilde yanıtlamaya çalışıyorum. >> Youtube vb. yerlerde şarkılara yapılan yorumları takip eder ve bunlardan çıkarımlar yapar mısın? Youtube yorumları da aynı şekilde, dinleyicilerin nabzını tutarak ben de kendime birçok şey katıyorum. Bunun yanında bir de mutluluğum cabası. Aktif dinleyicilerin anlık yaptıkları yorumlar, müziği gerçekten o an hissederek hatta müziğimin içine girerek yorum yapıyorlar. Çıkarım nasıl yapmam? >> Son zamanlardaki bir çok videonun altındaki yorumlara baktım “Olmayan aşkın acısını çektiriyorsun” yazanlar daha ağır basıyor ya da hep bir aşk acısı çekmeceli yorumlar gelmiş. (ben de “Oysa ki” şarkısında aynı şeyleri yaşıyorum. Henüz yorum yazmadım ama böyle) :) Bence çok güzel bir yorum bu.. Hiç olmayan bir şeyi bile hissettirebilmek muazzam bir duygu... karşı tarafa aktarabiliyorum demek ki bütün samimiyetimi...Hikayelerim gerçek, yaşadıklarımda yalan hiçbir şey yok... belki de bu yüzden... >> Yeri gelmiş, sözü geçmişken şarkı sözlerine bir değinmeli… Yazdıkların tamam ama yazanlar da var. Seni iyi tanıyan, direkt sana yazanlar. İnanıyorum ki senden başkasının böyle can veremeyeceği kitap cümlesi gibi şarkı sözleri. Bana şöyle gibi geliyor; Gökhan konuyu veriyor, hikaye yazılıyor. Çünkü devamı olan bir kitap gibi her şarkı! Bu detayı özellikle şahsım adına ve “Bu adam bu sözleri nasıl yazıyor, ne çekmiş, nereden buluyor bu sözleri” diyenlerin adına ediyorum :) Ben yazdığım zaman farklı gözden bakmaya çalışıyorum. Bazen karşı tarafın duygularını düşünerek, hissederek de yazmaya çalışıyorum. Ozan Turgut’la çalışırken bir hikâye buluyoruz ve o hikâye üzerinden yürüyoruz.Bazen de hazır gelen anlatımlar oluyor. Önemli olan hikayede kendimi ne kadar gördüğüm ve nasıl hissettiğim. Çünkü bu direkt olarak söylemimi etkileyen bir durum. >> Geçen sayıdaki köşe yazımda “Olmadı” şarkından ve yine bir duble senden bahsetmiştim. Son zamanlardaki ve bundan sonraki çalışmalar neler? Her daim üretiyoruz. 2019 yılı Mart ayında piyasada olacak “Virgül” adlı 3 şarkılık özel projemiz var. İlk klibini ise “İhtimaller Perisi” ne çektik. Hatta 21 Aralık’ta tüm dijital platformlarda yerini alacak. Yeni yıla, harika bir albümle giriyoruz. “Virgül” adlı çalışmada her üç parçanın da sözü Ozan Turgut’a, müziği ise bana ait. Prodüktörlüğünü Tunç Çakır’ın yaptığı bu özel projenin, aranjeleri GT Band ve Tunç Çakır tarafından yapıldı. Sanatçı Harun Topaloğlu’nun ev sahipliğinde, Hopa’da çektik klibi. Klibin yönetmenliğini yakın arkadaşım Bora Çifterler üstlendi. 1200 rakımda Heva Yaylası’ndan harika görüntülerle, Geçitli Köyü’nün güzelliğini harmanladık. Dinleyicilerimizin de çok keyif alacağını düşünüyoruz. >> GTR Müzik Prodüksiyon sadece Gökhan Türkmen işleri yapmıyor bildiğim kadarıyla, GTR yeni sesleri tanımamız içinde işler üretiyor. Biz bu etiket ile yapılan çok güzel işlere şahit olduk ama tabii işin özünden dinlemek daha güzel olacaktır. Biraz hedeflerden ve gelecekten bahsedebilir misin? GTR Müzik olarak amacımız sürekli alternatif projeler üretmek ve gerçekleştirmek. Yenilikçi, yaratıcı ve kendini geliştirmeye açık her sanatçı bizim için değerli. Kendini tekrar etmemek bizim için çok önemli. Haliyle sanatçılarımızın da bu doğrultuda hedeflerinin olması çalışmalarımızı daha verimli yapıyor. Bizim için sıradan bir gün; sohbet sırasında yapılan müzik hepimize bambaşka kapılar açıyor. Yeni besteler, yeni müzikler, aranjeler. Ege Çubukçu, Aslı Demirer, Bora Uzer, Entu gibi birbirinden kaliteli sanatçılarımız ile harika işler yapıyoruz. Hedeflediğin yerde misin? Şu an bulunduğum yer için çok çalıştım, ürettim, öğrendim. Hayatın zorunlu olarak dönüştüğünü ve İnsanın da sürekli geliştiğini düşünürsek, tabii ki ben de büyüyorum. Daha bitmez, tabii ki daha çok yolum var, üretmeye devam. “Kendimde şu sorunun cevabını asla bulamıyorum” dediğin bir çıkmaz var mı? İnsanların yerinde saymak için çaba göstermelerine anlam veremiyorum. Yeniden, dönüşmekten ve değişmekten korkuyoruz. Bunu gerçekten anlayamıyorum. Daha acılı değil mi?